ANATANRIÇA LARMENE TARAFINDAN
GÖZLERİNDEN CEZALANDIRILAN BİR KADININ İTİRAF YAZITI
 
Borlu’nun batısında ve Gediz (Hermos) nehrinin kuzey kıyısında yer alan Toma dağında, Larmene adındaki yerel bir anatanrıçanın tapınağına ait kalıntılar yer almaktadır. Bu civardaki yüzey araştırmaları ve 1995 yılında tapınak alanında yapılan bir kurtarma kazısında elde edilen buluntular, Anatanrıça Larmene tapınağının İ.S. 2. ve 4. yüzyıllar arasında faal durumda olduğunu göstermiştir. Bu çalışmalarda ele geçen Grekçe adak yazıtlarından biri olan bir itiraf yazıtı (confessio) din ve tıp tarihi açısından önemli bazı ayrıntılar içermektedir. İ.S. 2. yy. civarına tarihlenen ve şimdi Manisa müzesinde bulunan bu yazıtta şunlar okunmaktadır:
«Pannykhis, 20. günde yıkandığı için Anatanrıça Larmene tarafından gözlerinden aigilops hastalığı ile cezalandırıldı. Ben Pannykhis, şimdi bana sağlığımı geri verdiği için Tanrıların Anası Larmene’ye teşekkür ediyor ve onun gücüne tanıklık ediyorum».
Bu yazıt, Roma imparatorluk devrinde, en azından Gediz vadisinde, kadınlar için yıkanma günlerine ilişkin dinsel bir sınırlama bulunduğunu gösteren ilk buluntudur. Anlaşılan Pannykhis, âdet görmesinin 20. gününde yıkanmak suretiyle dinsel bir yasağı hafife almıştı. Böyle bir yasağın gerekçesini ve diğer bazı pagan dinlerinde de bulunup bulunmadığını bilmiyoruz.
Kuşku yok ki, Anatanrıça Larmene günahkar Pannykhis’den mahremiyetine ilişkin bu olayı bir taş üzerine yazdırıp tapınak alanına diktirmesini istemişti. Roma imparatorluk devrinde Lydia’nın volkanik bölgesine (Katakekaumene) hükmeden yerel tapınakların özel yaşamın gizliliğine ilişkin hiçbir kaygıları yoktu. Nitekim aynı şekilde, yine Kula civarında bulunmuş olan diğer bir itiraf yazıtına göre, bir kadın âdet döneminde tapınağa ayak bastığı için Tanrı’yı öfkelendirmiş ve oğlu bu mahrem olayı herkese duyurmak zorunda kalmıştı:
«Hayırlı olsun! 373 yılının (= İ.S. 288/9) Dios ayının 12. gününde, annesi Stratoneike âdet döneminde Tanrı’nın huzuruna çıktığı (ve Tanrı’yı öfkelendirdiği) için, oğlu Tiberius Claudius Traianos Stratoneikianos, bu öfkeyi armağanlar sunarak yatıştırdı ve bu olayı bir taş üzerine yazdırıp diktirdi. Oğlu Traianos, Tanrı Apollon Axyra’lı Apollon’a teşekkür ederek bu adağı sundu».
Lydia’da, sağlık sorunları nedeniyle tanrılara sunulmuş olan adakların arasında göz hastalıklarına işaret eden buluntuları çokluğu dikkat çekicidir. Ancak bu adakların hiçbirinde gözdeki hastalığın adına ya da özelliğine ilişkin herhangi bir ayrıntı bulunmamaktadır. Bu nedenle, Pannykhis adındaki kadının bu itiraf yazıtı tıp tarihi açısından da önem taşımaktadır. Pannykhis’e Tanrıça Larmene’nin ceza olarak verdiği, ama işlediği günahı itiraf etmesi üzerine iyileştirdiği Aigilops, yani “keçi gözü” hastalığı, ünlü hekimler Celsus (İ.S. 1. yy.) ile Galenus (İ.S. 2. yy.), doğa bilimcisi Plinius (İ.S. 1. yy.) ve gramerci Hesykhios (İ.S. 5-6. yy.) gibi bilginler tarafından “gözde oluşan bir tür ülser veya gözyaşı kesesi ya da kanalı ile deri arasındaki bir fistül (lachrymal fistula) veya tümör” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu hastalığa “keçi gözü” adının verilmesinin nedeni, hastalığın meşe (aigilos) ağacının yapraklarına düşkün olan keçilerde çok sık görülmesiydi.
H. Malay        
 
KISA KAYNAKÇA:
H. Malay - G. Petzl, New Religious Texts from Lydia (Wien 2017), 158-9, no. 159.
P. Herrmann - H. Malay, New Documents from Lydia (Wien 2007), 70-1, no. 46.
R. Parker, Zeitschrift für Papyrologie und Epigraphik, 163 (2007), 121-2.